Aile Tarihi

Aile tarihi, üyesi olduğumuz ailenin ya da seçtiğimiz başka bir ailenin geçmişinin ayrıntılı olarak incelenmesidir.

Aile tarihi oluşturulurken araştırma yapmamız gerekir. Araştırma ile sahip olduğumuz bilgiler aile tarihini öğrenmemize yardımcı olacak ve tarihi öğrenmek için bize yol gösterecektir. Güncel bilgilerimizden yola çıkarak geçmişe doğru gideriz. Örneğin, büyük annemizden anne, babasının öykülerini dinleriz. Mümkün olduğunca geriye gidip bilgi toplarız.

Araştırma süresince fotoğraf, eşya, belge de toplamaya çalışmalıyız. Eşya, fotoğraf ve belgeler araştırmamızı destekleyen unsurlardır. Araştırmamızın sağlam kaynaklara dayanması ve bilimsel nitelik kazanması için ulaşabileceğimiz her türlü unsuru değerlendirmeliyiz.

Aile tarihini araştırırken, sözlü tarih yöntemini kullanabiliriz.

Araştırma süresince fotoğraf, eşya, belge de toplamaya çalışmalıyız. Eşya, fotoğraf ve belgeler araştırmamızı destekleyen unsurlardır. Araştırmamızın sağlam kaynaklara dayanması ve bilimsel nitelik kazanması için ulaşabileceğimiz her türlü unsuru değerlendirmeliyiz.

Aile tarihini araştırırken, sözlü tarih yöntemini kullanabiliriz.

Sözlü Tarih Yöntemi

Sözlü tarih, belli bir konu ile ilgili olarak, konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerle görüşmeler yapılarak bilgi toplamak, incelemektir. Sözlü tarih, tarihin bir kolu değil, bir yöntemidir.

Sözlü tarih yöntemi kullanılırken aşağıdaki aşamalar izlenir:

1.             Konunun Seçilmesi

Araştırma yapılacak konunun belirlenmesidir. Örneğin, aile tarihi.

2.             Görüşme Yapılacak Kişinin Belirlenmesi

Araştırmada kaynak olarak yararlanılacak kişilerin belirlenmesidir. Bu kişiler seçilirken konu ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmalarına dikkat edilmelidir. Örneğin, aile tarihi araştırılırken ailenin yaşça en büyük bireyleri seçilebilir (Büyük teyze, büyük amca, dede gibi.).

3. Soruların Hazırlanması

Görüşme sırasında kaynak kişiye ya da kişilere sorulacak soruların belirlenme aşamasıdır. Soruların önceden hazırlanması, görüşmenin daha verimli geçmesini sağlar. Aile büyüklerine aşağıdaki sorular sorulabilir:

 

              Adınız, soyadınız nedir?

              Kaç yılında, nerede doğdunuz?

              Mesleğiniz nedir?

              Anne ve babanız nerede doğmuştur?

              Eşinizle ne zaman evlendiniz?

              Büyük anne ve büyük babanızla ilgili hatırladıklarınızı anlatır mısınız? (Ne iş yaparlardı, yaşamları nasıldı vb.)

              Çocukluğunuz nerede geçmiştir?

              Küçükken nasıl bir evde yaşadınız?

Bu soruları genişletebilir, eklemeler yapabilirsiniz. Görüşmede gerekli görürseniz konuyla ilgili sorular sorabilirsiniz. Sorular basit ve dolaysız olmalıdır.

4. Görüşmenin Düzenlenmesi

Görüşülecek kişiye, önceden sözlü tarih çalışması yapılacağı hakkında bilgi verilmelidir. Randevu alınmalıdır.

Görüşme sırasında kayıt cihazı, fotoğraf makinesi gibi araçlar kullanmak yararlı olur. Ayrıca soruların cevapları not edilmelidir. Görüşme ile ilgili farklı notlar da tutabilirsiniz. Örneğin, bu soruyu cevaplarken çok duygulandı, başımı okşadı vb.

Görüşme sırasında anlatılanlarla ilgili belge, eşya veya fotoğraf olup olmadığını sorunuz.

5. Görüşmede Elde Edilen Bilgilerin Düzenlenmesi

Sözlü tarih yönteminde bilgi elde etmek kadar onu düzenlemek de önemlidir. Bilgiler düzenlenirken bir bütünlük içinde olmasına özen gösterilmelidir. Aynı konudaki bilgiler art arda yerleştirilmelidir. Fotoğraf ve belgeler de ait olduğu konunun içinde yer almalıdır. Açık ve anlaşılır bir dil kullanmalıdır.

Başarılı Bir Görüşme İçin

              Görüşme yapacağınız kişiye önceden konu hakkında bilgi veriniz.

              Görüşmenin sizin için önemini ve amacınızı açıklayınız.

              Kayıt yapmak için teyp, kamera gibi araçlar kullanınız.

              Karşınızdaki kişiyi dikkatle dinleyiniz.

              Görüşme yaparken nazik ifadeler kullanınız.

 

 

Millî Kültür Öğeleri

Millî Kültür

Millî kültür, bir millete ait bilgi, inanç, davranışlar bütünü ile bu bütünün parçası olan  maddi eserlerdir.

Kültürü; dinî ve millî bayramlar, gelenek görenekler, millî kıyafetler, el sanatları, dil, tarih gibi ögeler oluşturur. Bu ögeler nesilden nesile aktarılır.

Kültür, bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir.

              Dil: Dünya üzerinde birçok ulus vardır. Bu ulusların her birinin kendine ait dilleri vardır. Dillerin, ulusların geçmişinde belli bir tarihi bulunur.

Dil, eserlerin nesilden nesile taşınmasını sağlar.

Atatürk'ün, cumhuriyeti kurduğu yıllarda yaptığı çalışmaların başında Türk Dil Kurumunu kurdurması gelmektedir. Bu kurumun amacı, Türk dilini geliştirmek, dilin milletleri birleştirici bir unsur olduğunu Türk milletine anlatmaktır.

              Destan: Kahramanlık, güç, sevgi gibi konuların işlendiği halk şiirleridir.

              Türkü: Ezgi ile söylenen halk şiirine denir. Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlenmesine göre ninni, ağıt, deyiş adları da kullanılmaktadır.

              Tekerlemeler: Daha çok çocuk geleneklerinde yer alan ses ve sözcük benzerliğine göre sıralanan söyleyeni belli olmayan ürünlerdir.

Örnek: Bir berber bir berbere gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.

              Kalıplaşmış Sözler: Dilimizde atasözleri, deyimler, bilmecelerdir.

              Atasözü: Atalarımızdan günümüze ulaşan, belli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan, düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir.

Deyim: Asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren kalıplaşmış sözlerdir.

 

 

Bilmeceler: Doğa olaylarını, insan, hayvan ve bitkileri, eşyaları konu alan, kapalı şekilde soran, çağrışımlarla bulunması amaçlanan kalıplaşmış sözlerdir.

 

 

Bayramlar: Milletçe kutladığımızözel günlerdir. Bayramlarda insanlar biraraya gelir, ilişkiler kuvvetlenir.

              Dinî Bayramlar

              Millî Bayramlar

              Hıdırellez Bayramı

              Nevruz Bayramı

              Mevsimlik Bayramlar

Gelenek ve Görenekler

Gelenek, bir toplumda eskiden kalmış olmaları nedeniyle saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, töre ve davranışlardır.

Görenek ise bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığıdır.

Halk Oyunları: Düğün, nişan, asker uğurlamalarında, dinî ve millî bayramlarda oynanır. Geleneksel kıyafetler giyilir. Figürleri yöreden yöreye değişir.

Türk gelenek ve göreneklerinde, misafire kahve ikram etmek, dinî bayramlarda büyükleri ziyaret etmek, millî oyunlar oynamak, sünnet, düğün gibi özel günleri kutlamak gibi davranışlar vardır.

Gelenek ve görenekler kanunlarda belirtilmez. Ancak toplumda uyulması beklenen davranışlardır.

Yiyecekler, İçecekler: Beslenme biçimi, içinde bulunulan kültürel, coğrafi ve ekonomik özelliklere göre şekillenir. Türk mutfağı Türk kültürünü yansıtır. Türk mutfağı denince, Türkiye'de yaşayan insanların beslenmesini sağlayan yiyecek, içecekler, bunların hazırlanması, pişirilmesi, korunması, yemek yapma teknikleri anlaşılır.

El Sanatları: insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Geleneksel Türk el sanatlarından halıcılık, kilimcilik, kumaş dokumacılığı, dericilik, ahşap ve ağaç işçiliği vb. sıralanabilir.

Giyim - Kuşam: Giyinme, insanların doğa koşullarından korumak için yaptığı bir eylemdir. Zamanla doğal, toplumsal etkenlerle biçim değiştirmiştir. Bu değişimde coğrafi özelliklerin ve kullanılan malzemelerin de etkisi olmuştur. Giyim, toplumun özelliklerini yansıtır.

Tarihte Türk Oyunları

Türklerin eskiden beri oynadığı oyunlar vardır. Bu oyunlardan bazıları çocuklar arasında da oynanmaktadır. Saklambaç, birdirbir, bezirgânbaşı gibi oyunları örnek olarak verebiliriz.

Yaşam şartlarının ve çevrenin değişmesi, teknolojinin gelişmesi oynanan oyunları da etkilemiştir. Büyüklerimiz küçükken bez bebek, topaç gibi oyuncaklarla oynarlarmış. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile çeşit çeşit oyuncaklar, bilgisayar oyunları oynanmaktadır.

 

Örnek oyun

Aç Kapıyı Bezirgânbaşı Oyunu

iki oyuncu kendilerine birer ad seçerler. Örneğin, biri "Elma", öbürü "Armut" olur.
Öbürleri bunu bilmezler. "Elma" ile "Armut" karşılıklı durarak el ele tutuşurlar. Oyuncular
sırayla onların kolları altından oyunun şarkısını söyleyerek geçerler:

"Aç kapıyı bezirgânbaşı, bezirgânbaşı...

Kapı hakkı ne verirsin? Ne verirsin?

Arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun!"

Şarkının son hecesine rastlayan oyuncu tutularak usulca, "Elma mı, armut mu?" diye
sorulur ve hangisini seçerse onun ardına geçer. Bütün oyuncuların bu seçimi yapmasından
sonra ortaya bir çizgi çekilir. Gruplar karşı karşıya geçerek çekişmeye başlarlar. Güçlü grup
oyunu kazanır.

Kültür Öğeleri ve Değişim

Millî kültürün ögeleri toplumu yansıtır. Ülkemizde kurulmuş olan eski medeniyetlerin kalıntıları ve onlardan kalan eserler de millî değerlerimizdir. Özellikle Anadolu'da Selçuklular, Osmanlılar döneminden günümüze kadar varlıklarını sürdürebilmiş değişik türde ve çok sayıda mimari eser vardır. Bu eserler, en değerli kültürel mirasımızdır. Bu mirasın en belirgin örnekleri köprüler, saraylar, camiler, çarşılar, köşkler, çeşmeler olarak sıralanabilir.

Toplumlarda teknoloji, yaşam şartları sürekli değişmektedir. Bu değişim kültürü de etkilemektedir. Kültür, nesilden nesile değişerek aktarılmaktadır. Kültürün değişime uğramasının en somut örneği mimari alanında görülebilir. Yaşadığımız yerde çeşitli özellikleri olan eski binalar bulunmaktadır. Bu binalar onarım ve restorasyon çalışmaları ile varlığını sürdürmektedir.

 

Bir milletin en değerli varlıklarından biri kültür öğeleridir. Türk gençleri olarak bizler bu ögeleri tanımalı, yaşatmalıyız. Bu hem birey olarak hem de millet olarak kimliğimizi korumak için gereklidir.

{jd_file file==825}

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Yorumlar   

-1 #1 Semih 03-01-2017 07:37
Konu için teşekkürler.
Alıntı

NDK Hoş Geldin