ANLAM BAKIMINDAN SÖZCÜKLER (KELİMELER)
1) Gerçek (Sözlük) Anlam
2) Mecaz (Değişmece) Anlam
3) Somut Anlam
4) Soyut Anlam
5) Dolaylama
6) Terim Anlam
1) GERÇEK (SÖZLÜK) ANLAM
Söylendiği zaman zihnimizde (aklımızda) oluşturduğu ilk anlama, temel anlamına gerçek anlam denir.
Günlük hayatta en çok kullanılan anlamıdır.
“Soğuk” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; ısısı düşük olan, sıcak olmayandır.
v Bu sokağın çeşmelerinden soğuk sular akardı.
“İnce” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; dar olan, kalınlığı az olandır.
vÜzerinde ince bir gömlek vardı.
“El” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; kolun parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan
bölümdür.
v Elindeki kağıtları masanın üzerine bıraktı.
vÇocuk ağır çantayı kaldıramadı.
vEvin camlarını kırmışlar.
vBahçedeki kuru otları yakmışlar.
vTop oynarken okulun camını kırmışlar.
vBu karanlıkta dolaşmaktansa evde otururum.
vTerliyken soğuk bir şey içme.
2) MECAZ (DEĞİŞMECE) ANLAM
Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazanmış olduğu yeni anlama mecaz anlam denir.
vSöylediklerimizin soğuk karşılanmasına üzüldüm.
vYaşlı kadına yer vermen ince bir davranış.
vDağın ardından iki el silah sesi geldi.
vÇocuğu ağır işlerde çalıştırmayın.
vBeni kırma, birlikte oynayalım.
v Sınavda yüksek not almazsam yandım.
v Ne olur beni kırma, tiyatroya birlikte gidelim.
v Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar bir gün
v Geçmişi karanlık bu adama pek güvenmiyorum.
UYARI: İnsan veya başka bir varlığa ait bir özellik diğer varlıklara verilirse buna yan anlam veya
yakıştırmaca denir. Şıklarda yan anlam yoksa mecaz kabul edilir.
v Kapının kolu
v Arabanın torpido gözü
v Ayakkabının burnu
v Uçağın kanadı
3) SOMUT ANLAM
Türkçede bazı sözcükler beş duyumuzun (görme, dokunma, işitme, koklama, tatma)“herhangi birisi ile”
algılanabilen varlıkları karşılar. Böyle sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
v Kitap, ağaç, soğuk, hava, Emine, su, mavi, taş…
4) SOYUT ANLAM
Türkçe sözcüklerin bazısı da beş duyumuzun “herhangi birisi ile” algılayamadığımız varlıkları karşılar.
Böyle sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir. Bunların varlığını aklımız ve hislerimizle algılayabiliriz.
v Allah, rüya, sevgi, neşe, hüzün, korku, iyilik, şüphe, cesaret, güzellik, barış, düşünmek…
UYARI: Bazı somut anlamlı kelimeler kullanıldıkları cümleye göre soyut; soyut anlamlılar da somut
anlam kazanabilirler.
“Yol” sözcüğü somut olduğu halde
v Bu işi yapmanın bir yolu olmalı.
Örneğinde soyut anlam taşır.
“Sevgi” sözcüğü soyut olduğu halde
v Sevgi en sevdiğim arkadaşımdır.
Cümlesinde somut anlam kazanmıştır.
5) DOLAYLAMA
Bir sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.
v Ulu önder dünyaca sevilen bir kişiydi.
v Bu korkunç ses ormanlar kralına ait olmalı.
v Bu sene bacasız sanayiden çok para kazandık.
v Atatürk’ün hayatı beyaz perdeye aktarıldı.
v Zonguldak’ın geçim kaynağı kara elmastır.
v Yavru vatanda güzel bir tatil yaptık.
v Çukurova’da beyaz altına rağbet çok.
v Bizim takım yeni bir file bekçisi aldı.
Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK
Ormanlar kıralı Aslan
Bacasız sanayi Turizm
Beyaz perde Sinema
Kara elmas Kömür
Yavru vatan Kıbrıs
Beyaz altın Pamuk
File bekçisi Kaleci
Derya kuzusu Balık
6) TERİM ANLAM
Bir bilim veya sanat dalıyla ilgili özel bir kavramı ifade eden sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
v Matematik: Üçgen, denklem, kesir…
v Fen: Hücre, çekirdek, kuvvet…
v Dil Bilgisi: Yüklem, virgül, sıfat…
v Coğrafya: Dağ, enlem, ekvator…
v Edebiyat: Roman, uyak, dize…
v Müzik: Nota, porte, sol anahtarı…
v Tiyatro: Perde, sufle, sahne…