ÇOCUK OLARAK HAKLARIMIZ
Çocuklar yetişkinlerden farklı fiziksel ve kişisel özelliklere sahiptirler. Ayrıca çocuklar sürekli bir büyüme ve gelişme göstermektedirler. Bu nedenle İnsanların sahip olduğu temel hakların yanında çocuklar farklı haklara da sahiptirler. Her birey uluslararası yasalara göre 18 yaşına kadar çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Kasım 1989 tarihinde Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul etmiştir. 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren bu sözleşmeye Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 142 ülke taraf olmuştur.
Dünya üzerinde birçok çocuk ya savaş ya da açlık ortamında yaşamını sürdürmektedir. Bu koşulları ortadan kaldırmak ve çocuklara daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla Çocuk Haklan Sözleşmesi hazırlanmıştır. Bu sözleşme 191 ülke tarafından kabul edilmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi 1990 yılında imzalamıştır.
Taraf ülkeler bu sözleşmeyi hazırlarken çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul etmişlerdir. Ayrıca çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini savunmuşlardır.
Bu sözleşmenin bazı maddeleri şunlardır:
Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.
1. Taraf Devletler, bu sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.
1. Taraf Devletler, bu sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana babanın, yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına, haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.
· Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
· Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Madde 13
1. Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü; basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir.
Madde 14
1. Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler.
Madde 20
1. Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk, devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır.
Madde 28
1. Taraf Devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler.
1. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.
1. Taraf Devletler, çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler:
• Birleşmiş Milletler Antlaşması'nda ilan edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu düşünerek,
• Birleşmiş Milletler halklarının, insanın temel haklarına ve bireyin, insan olarak taşıdığı haysiyet ve değere olan kesin inançlarını Birleşmiş Milletler Antlaşması'nda bir kez daha doğrulamış olduklarını ve daha geniş bir özgürlük ortamında toplumsal ilerleme ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlama yolundaki kararlılıklarını hatırda tutarak,
• Birleşmiş Milletlerin, insan Hakları Evrensel Bildirisinde ve Uluslararası insan Hakları Sözleşmelerinde herkesin, bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dahil, hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilan ettiklerini kabul etmişlerdir.
Çocuk haklarının korunması amacıyla UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) kurulmuştur. UNlCEF'in amacı dil, din, ırk, millet ayrımı yapmadan dünyadaki tüm çocuklara yardım etmektir.
Kısaca ;
* Hiç bir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal inanç nedeniyle ayrı tutulamaz.
* Her çocuk korunmalı, iyi bakım görmeli ve yetiştirilmelidir. Yasalar çocuğun yararınadır. Çocuğun korunması ile ilgili yasalar hazırlanmalı.
* Her çocuğun isim ve yurttaşlık hakkı vardır.
* Her çocuğun sosyal güvenlik, sağlıklı büyümek, iyi bakım ve uygun eğitim görmek hakkıdır.
* Engelli ve uyumsuz çocukların başarılı ve güçlü yetiştirilmeleri haklarıdır.
* Sevgi esirgenmemelidir. Her yerde ilgi, sevgi, yardım görmek çocukların hakkıdır.
* İlköğretim parasız ve zorunludur.
* Ana baba çocuğuna bakmakla yükümlüdür.
* Çocuk ırk, din, ayrılık oluşturan baskılardan korunmalıdır.
TÜRKİYE'DE ÇOCUK HAKLARI
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi kabul eden ülkemizde çocuk hakları anayasa ve yasalarla güvence altına alınmıştır.
Anayasamızın 41. maddesinde;
“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, anne ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” denilmektedir. Yine anayasamızın 61. maddesinde;
“Devlet korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdur.” denilmektedir.
Bu madde doğrultusunda kurulan en önemli kurum Başbakanlığa bağlı SHÇEK’tir.(Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu)
Anayasamızın 50. maddesinde;
“Kimse yaşına cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.” denilerek çocukların yaşlarına ve gelişim düzeylerine uymayacak işlerde çalıştırılamayacakları açıkça ifade edilmiştir.
Türkiye'de iş yasasının 67. maddesine göre çalışma yaşı 15 olarak belirlenmiştir. 15 yaşından küçük çocukların çalıştırılmaları yasaktır. Aynı yasada “çocukların sağlık ve gelişmelerine okul veya mesleki eğitim ve mesleğe yönelten programlarına devamlarına yahut öğrenimden yararlanma kabiliyetlerine zarar vermeyecek nitelikteki hafif işlerde” çalışabilecekleri belirtilmiştir.
{jd_file file==1809}
{jd_file file==1810}
{jd_file file==1811}